13 Kasım 2011 Pazar

AURA ve ÇAKRALAR




Bedenimiz üzerinde, çakra adı verilen enerji merkezleri vardır. Çakra, Sanskritçe (eski Hint dili) bir kelimedir. Birçok eski metinde ya da kutsal kitapta değişik isimlerle anlatılır. Sözlük anlamı olarak baktığımızda, “tekerlek” veya “çark” anlamındadır. Bu bize, enerjinin spiral dönüşlerini hatırlatmaktadır.
Tekerlek, hayatın döngüsel durumlarının büyük bir sembolüdür. Eski bir kelime olmasına rağmen, çakranın şu anda yeni çağın bir kelimesi olduğunun söylenmesi şaşırtıcıdır.

Çakralar, saklı enerjilerin çalışma ağının bir parçasıdır ve gözle görülmeyen enerji, bedenimiz üzerinde, çarka benzeyen delikler halindedir. Geniş ağızları olan, bedene yaklaştıkça daralan, uzun ince hunilere benzerler. Yüksek katlardan gelen enerjileri bedenimize aktarma görevi yaparlar. Bunları, bedenimize gelen enerjilere açılan küçük birer kapı gibi düşünebiliriz.



Her çakra, farklı frekanstaki bir enerjinin giriş kapısıdır. Bu enerji kanalları, insan vücudunda yaşam enerjisini dolaştırır ve enerji akışını dengeler. Ne zaman bu kapılardan birinde tıkanma oluşursa, bedenin enerji alımı güçleşir: İşte problemler böyle başlar. Çünkü, bedeni besleyen enerji akımı kısıtlanmış olur. Çakralar düzgün çalışmadığı zaman beden, sağlığını korumakta zorlanır.

Yaşam enerjisi, çakralar yolu ile bedende dolaşım sağlar. Çakralar, birçok insanda minimal düzeyde çalışmaktadır. Eğer düzenli bir enerji alışverişi olursa, bilincimiz de daha şuurlu bir seviyeye ulaşır.

Bütünü ile enerji alışverişine açık olan insan vücudunda, bu enerjilerin dönüşüme uğratıldığı noktaların sayısı hakkında çok farklı bilgiler bulunmaktadır: Bunların 150.000, 100.000, 90.000 olduğunu söyleyen eski metinlere rastlamak mümkündür. Bilinen ikincil çakralar 21 kadardır.

Vücudumuzdaki ana merkezleri kontrol eden çakraların yedi tanesi çok önemlidir. Beden üzerinde, omurga boyunca yer alırlar. Çeşitli şekillerde, büyük salgı bezleri ve sinir ağı merkezleriyle kesişirler. Reiki, çakralar ve salgı bezlerinin ortak çalışması ile beden üzerinde bir hareket kabiliyeti kazanır.

chakra-1
Birinci çakra (Kök çakra):
Kuyruk sokumu üzerindedir. Burada böbrek üstü bezleri vardır. Böbrek üstü bezleri, her iki böbrek üzerindedir ve beden sıvılarının kimyasal yapısını kontrol ederler.





chakra-2

İkinci çakra (Sakral): Göbek deliğinin altında, karın bölgesindedir. Burada yumurtalıklar, erbezleri ve prostat bezi vardır. Bu çakra hem cinsel, hem de yaratıcı enerjiyi kontrol eder.





chakra-3Üçüncü çakra (Solar pleksus–güneş sinir ağı merkezi): Mide çakrasıdır. Göğüslerin altında göbek deliğinin üzerindedir. Salgı bezi olarak, midenin hemen arkasında pankreas vardır. Pankreas ensülin   salgılar, bu da kan şekeri düzeyinin dengelenmesinde ve     karbonhidratların metabolizmasının kontrolünde önemli rol oynar.



chakra-4

Dördüncü çakra (Kalp çakrası): Göğüslerin ortasındadır. Burada timüs bezi bulunur. Timüs bezinin çalışması ile bağışıklık sistemi arasında yakın bir ilişki vardır.





chakra-5

Beşinci çakra (Boğaz çakrası): Önde gırtlak çıkıntısından başlayarak boynun arkasında, omurilik soğanının hemen altında son bulur. Burada tiroit bezi vardır.





chakra-6Altıncı çakra (Alın çakrası–üçüncü göz): Alın üzerindedir. Burada hipofiz salgı bezi vardır. Bu bezin işlevi, büyümeyi ve metabolizmayı kapsayan hormonları salgılamaktır. Bu çakra hem fiziksel, hem de spiritüel anlamda görme ile doğrudan bağlantılıdır.




chakra-7Yedinci çakra (Taç çakra): Başın üst kısmında bulunmaktadır. Burada epifiz salgı bezi vardır. İşlevi tıbbî açıdan tam olarak kanıtlanmamış olsa da büyüme ile ilgili olduğu sanılmaktadır. Melatonin salgılar.

AURA NEDİR?


Canlı ve cansız her varlık, aura adı verilen bir enerji tabakasıyla çevrilidir. Kolay kavranmayan, görünmez, akışkan bir özdür. Canlıların bedeni etrafında yer alan ve uzun süreli elektrik akımları olarak alan oluşturan elektromanyetik alanlardır. Bu elektrik dalgaları, çeşitli renkler oluşturan salınımlar ve frekanslardır. Bu frekanslar çakralarla da yakından ilişkilidir.


Eterik, duygusal, zihinsel ve ruhsal olarak farklı tabakalar oluştururlar. Bütün aura alanlarının kendi titreşim frekansları vardır. Hepsi kendi frekans sınırları içinde bir enerji hareketine sahiptir ve birbirinden ayrı değil, birbirleri içinde yayılırlar. Frekans alanları genişleyip yükseldikçe, farkındalığın yüksek şekillerine ulaşılır.


Kendimizi korumak için, bu enerji tabakalarını güçlendirmek mümkündür ve gereklidir. Rahatsızlıklar önce aura tabakalarında başlar ve fiziksel bedene doğru hareket eder. Aura tabakaları koruma sağladığı için, auramız zayıf olursa, alanımıza istenmeyen enerjileri toplayabilir ve enerji alanımızı daraltıp bizi hastalığa yatkın hale getirebilir.


Bu tabakalar, insanın sağlık durumunu belirleyen enerji kanallarıyla doludur. Enerji akışında meydana gelen engeller yüzünden rahatsızlıklar önce aurada başlar. Eğer tıkanıklıklar giderilmezse, bedeni etkilemeye başlar. Aura, canlının enerji olarak gerçek ifadesidir. O, insanın güçlerinin, düşüncelerinin ve duygularının toplamıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Linkwith