29 Aralık 2011 Perşembe

YENİ ÇOCUKLAR ve MUTASYON


Haber: Didem Çivici
Yeni Çocuklar ve Mutasyon

"Yeni Çocuklar"a etiket yapıştırarak ne yaptığımızı düşünelim. İnanıyorum ki bu, beşinci topluluğumuzun hazırlanıyor olduğu yeni alt ırk. Aile ağacı-yani eski ağacın üzerindeki yeni gelişmeye tekabül ediyor." ~ Carol Parrish-Harra, Ph.D.

Artık şüphem yok ki, insan türünün uzun zamandır tahmin edilen evrimdeki "Kuantum Sıçrayışı" gerçekleşiyor. Çocuklar "farklı" doğuyorlar; çocuklar   "değişiyorlar" -ya son derece etkileyici bir olaydan dolayı, ya da ölüme yakın veya bunun gibi bir deneyimlemenin etkisini en iyi şekilde açıklayan bir "güç yumruğu" ile çarpışmaktan dolayı meydana geliyor.

  Araştırmacı P.M.H.Atwater, ölüme yakın deneyimler alanındaki çalışmasına 1978'te başlamasına rağmen, 1966'dan itibaren bilinç değişimlerinin etkisini takip etti; özellikle çocuklarla. Bulgularını içeren yedi kitabından, "Yeni Çocuklar ve Ölüme Yakın Deneyimler", ölüme yakın deneyimler yaşayan (değişen) çocukları, 1982'den itibaren doğanlarla (doğuştan itibaren 'farklı' olanlar) karşılaştırıyor. Bu iki grup, şaşırtıcı ve düzeni yıkıcı şekillerde brbirlerine benziyorlar. Bundan dolayı, "İndigo Çocukların Ötesinde: Yeni Çocuklar ve Beşinci Dünya'nın Gelişi" adlı kitabı yazdı.
Yeni çocuklar fenomeni sadece alışılmadık davranışlara ve mor ve indigo hakimiyetli auralara (çevrelerindeki elektromanyetik alanlar) sahip olanları değil, aynı zamanda "kök ırklar" konseptini (insanırkı gen havuzunun temel kök soyu), ve tüm insan ırkına tür olarak neler olmakta olduğunu da kapsamakta. Bu konu hakkında çok fazla ses çıkıyor ve düşünülecek çok şey var. Örneğin:
Lee Carroll ve Jan Tober, popüler kitapları "İndigo Çocuklar: Yeni Çocuklar Geldi"de, yeni çocukların mor auraları olduğundan ötürü İndigo olduklarını belirtmişlerdi (ezoterik hadislerdeki "Altıncı Kök Irk"). Yeni gençlerin yüksek derecede sezgili ve yaratıcı, kendinden emin, güçlü, bağımsız, hızlı ve keskin zekaları varken nasıl teknik olarak uyduklarını yazmışlardı. Kitaplarındaki çoğu bilgi medyum aracılığı ile kanallıklardan ve bir kaç profesyonel ve ebeveynden gelmektedir.
Diğer bir zat ise Drunvalo Melchizedek'tir. Diane Cooper'ın "Yeni Düşün Çocukları" hakkındaki röportajında, şu anda üç tür çocuğun doğmakta olduğunu açıkladı: Çin'deki süper psişikler, İndigo çocuklar, ve AIDS ile doğanlar. Çinli gençleri "inancın ötesindeki psişikler" olarak tanımlıyor. Bu çocukların, ne tür ya da ne kadar zorlukta olursa olsun, onlara verilen tüm testleri %100 başarı ile yaptıklarını söylüyor. Bu, onların üzülen ebeveynlerini şaşırttı, "Her şeyi bilen bir çocuğum var. Ne yapmalıyım?". Bu çocukların Rusya ve Birleşmiş Milletler'de de ortaya çıkmakta olduğunu ve bu süper psişiklerin İndigolara benzediklerini rapor etti. (Paul Dong, Çinli çocuklar hakkında kitap yazmıştır; "Çin'in Süper Psişikleri")

۩ AIDS'e ve ölümcül hastalıklara karşı bağışıklı çocuklar
Drunvalo'yu en çok şaşırtan AIDS'li çocuklardır. "10 ya da 11 sene önce Amerika'da AIDS ile doğan bir bebek vardı. Onu doğumda test ettiler ve 6. ayda AIDS pozitif çıktı. Bir sene sonra test edildi ve yine pozitifti. 6 yaşına gelene kadar bir daha test edilmedi, ve yapılan bu test gösterdi ki artık AIDS değildi! Aslında AIDS ya da HIV olduğuna dair en ufak bir bulgu yoktu." diyor Drunvalo. Kaliforniya/ Los Angeles Üniversitesi'nde yapılan araştırmalara göre bu çocuk gibi diğer gençler de 24 aktif kodon (m-RNA ipliği üzerinde, amino asidi oluşturan üç birleşmiş nükleotid) yapısına sahiptiler. Geneldeki 20 aktif kodondan farklı olarak bu 24 aktif kodona sahip çocuklar bu hastalığa karşı önemli bir direnç gösterdiler. Her şeye arşı bağışıklıkları var gibi görünüyorlardı. Drunvalo'ya göre bu DNA gelişimi, "hastalığın sonu"nu müjdelemekte.
 James Twyman ise kitabı "Sevgi Temsilcisi"nde, Bulgaristan'da tanıştığı ilginç bir çocukla tanışma hikayesini ve ardından bu çocuğun göstermiş olduğu psişik güçleri paylaşıyor. Maddenin şeklini değiştirebildiğini, insanların düşüncelerini okuyabildiğini ve saf niyetle görünüşlerini başka birer cisme dönüştürebildiğini gözlemliyor. Bulgaristan'ı ziyaretinden dört ay sonra, ve tanıştığı bu çocuk ve onun gibilerle yaptığı çalışmalar sonucunda, bu çocukların bilinçlerini açarak, nerede olursa olsun onları telepatik olarak duyabilmeye başlıyor; ve çocukların, onda ve diğer herkeste mevcut olduğunu söyledikleri potansiyel yetenekleri ifşa etmeye başlıyor. Bulgaristan'dan sonra Bosna ve savaştan yara almış diğer bölgeleri de ziyaret etmesi onun "Psişik Çocuklar"la tanışmasına neden oluyor. O dönemden beri Oregon'daki bir bölgede, "Aziz Topluluk" üyeleri için geniş kapsamlı tedaviler uyguluyor.
Bu noktada aklımıza gelen soru şu sanıyorum: Söylenilenlerin ne kadarı doğru ya da ne kadarı kurgu? Öyle ki, günümüzde bu konularla ilgili yüzlerce makale ile karşılaşabilirsiniz; bunları toparlamak gerekirse, işte birkaç ilginç bulgu: 

۩  Hiç bir eser kalmadan AIDS ve HIV'den kurtulan çocuklar
10 yıl önce gündeme getirilen, AIDS'li bebekler üzerinde yapılan testlere şüphe ile bakılıyor. Fizik uzmanları bu verilere göre, söz edilen bebeklerin hiç AIDS ya da HIV virüsü taşımamış olduğunu keşfettiler. Dünya çapında sadece bir kaç açıklanamayan durum söz konusu.

۩  Savaş bölgesi olan ülkelerdeki psişik yetenekli çocuklar
Yaklaşık yüzyıldan bu yana psikolojik çevrede biliniyor ki zarar gören, stres altında olan, ya da bu tarz travmalara maruz kalmış çocuklar psişik oluyorlar. Bunlar arasında raporlananlar: beden dışı deneyimler, telepati, maddeyi düşüncelerle etkileme, geleceği bilme, melekler ya da devalarla iletişim kurma ve onları görebilme. Kriz dönemerinde, çocukların doğal sezgileri otomatik olarak yaşamını devam ettirme mekanizmasına yöneliyor. Şöyle ki bilinç, kendisine bir çeşit kalkan oluşturuyor ve psişik güçler bu kalkan görvini görüyor.

۩  Psişik olarak bilinen çocuklar şimdilerde çok fazla-inanılanın bile ötesinde
Bu iddiaların çoğu doğru. Psişik çocuklar için kurulan pek çok okul dünya genelinde yayılıyor; bununla birlikte konferans, makale ve dergilere de rastlamak mümkün. Ve şu bir gerçek ki, şu anda dünyaya gelen tüm varlıklar, "özel" olarak nitelendirilen bu çocukların özelliklerine sahip. Buna ek olarak ise; dünyamız değiştikçe (daha az oksijen, azalan manyetizm, artan fırtınalar...) her yaştan varlığın, kendini korumak ve adapte olmak amacı ile psişik olarak uyanacağını söyleyebiliriz. Araştırmalar gösteriyor ki, Çin'deki süper psişik çocuklar ergenlik çağından sonra kahinlik, telepati ve madde üzeri güçlerini kaybediyorlar. Bundan şu sonuç çıkıyor: Psişik yetenekler zihin, hormonal denge ve çevreden etkileniyor. Bu yetenekler gerçek, ve 'süper güç' olarak lanse edilmekten, ya da dinsel yargı ve ayıplamadan çok, daha geniş bir kabullenmeyi hak ediyor. Peki bu yargılamaların sonycynda neler oluyor? İşte bu durumu derinlemesine incelemek gerçekten travmatik sonuçlara götürebilir bizi; zira psikolojik olarak baskı altında olan çocuk, çevresinden aldığı tepkiler karşısında savunmasız kalıyor ve intihara kadar gidebiliyor.

۩  Senelerin ötesinde bilgeliğe sahip olan çocuklar
Artık yetişkinler, tavsiyelerini ve yaşamlarını değiştirdiklerini söyledikleri bilgelik sözlerini gençlerden alıyorlar. Gerçeği görmek gerekirse, gençlerin nasihatları aslolanı yansıtmaktadır: Birbirinizi sevin, rolüne bürün ve olsun, inancını koru, kimse yalnız değildir, her varlık değerlidir, Tanrı gerçektir ve bizi sever... Şunu aklınızda bulundurun; modern çocuklar birbirleriyle farklı ve bir çok şekilde iletişim kurmaktadırlar. Pek çoğu kendi web sitelerine sahip, kitaplar yayınlıyor, radyoda yayın yapıyor ya da televizyonda talk showlara katılıyor. Hatta e-magazin ve elektronik posta servisiyle ağ kuruyorlar. Ya da bunları onlar için yapan bağlantıları var. İnternet "Ağ" sistemi, BİRlik çerçevesinde iletişimin ilk örneğini oluşturmuş gibi görünüyor.

۩  Normalin dışında sakin, ve karşılıksız seven çocuklar
Günümüz gençleri alışıldığın dışında bir sakinlik sergilemekte, ve bu huzur dolu dinginlik yetişkinleri sakinleştiriyor. Ancak bu dinginlik hali karmaşayı, umursamazlığı ve sabırsızlığı saklıyor. Bazı gazete sayfalarında şu tarzda başlıklar atılmıştı: "Genç Öğrenciler Şiddete Yöneliyor"... 2003 Mart'ında bir gazeteci, ilk önce üç oğlunu, sonra da kendisini öldüren bir babayla ilgili haberi soruşturmaktaydı. En küçük oğlunu tanıyan bir çocukla sohbeti sırasında çocuktan şu soru geldi: "Sence tüm babalar çocuklarını öldürmeli mi?" Şüphe yok ki yeni çocuklar sevgi dolu ve bu konuda da oldukça cömertler. Bu çocuklar bunun geri bildirimini yapacak ve otoriteleri oldukça  kesin bir şekilde sorgulayacaklardır.

۩  Mutasyona uğrayan, DNA sarmalı değişimi ve ek kodonlara sahip çocuklar
Gün be gün ortaya çıkan ve araştırmaya yönelik temayı oluşturan bir gerçek varsa, o da DNA değişimleri ve yapısal mutasyonlar. Bu konuda en kapsamlı araştırmalardan biri olan ve ses getiren makalelerden biri de Dr. Berrenda Fox tarafından hazırlanmıştı (Dr. Fox röportajını bu ayki "Değişiyoruz!" yazımızda bulabilirsiniz.). Fox, duyurusunu yaptıktan kısa bir süre sonra kliniğini kapatmak zorunda kaldı; zira Amerika Tıp Derneği (American Medical Association) ile bir tartışma (!) yaşamıştı.

۩  Dahi çocuklar; zeka yükselişte
Standard IQ skorları hızlı bir yükselişte. Zekanın ırsi olduğunu düşünüyorduk, yani genler aracılığı ile kalıtsal bir şekilde taşındığı iddialarındaydık; ve çevre çok az etkiliyor deniyordu. Lakin günümüz araştırmaları ortaya koyuyor ki doğanın etkisi çok fazla. Cornell Üniversitesi'nden psikolog Ulrich Neisser, "Bu durum, IQ katılığını alt üst etmektedir. Bunu değiştirebleceğimize dair güçlü kanıtlar var." Brookings Enstitüsü'nden William T. Dickens, "İnsanların IQsu çevre ve genlerce şekilleniyor; lakin çevreleri IQlarına denk." diyor ve devam ediyor, "Yüksek IQ kişiyi daha iyi çevreye yönlendiriyor." Yani çevremiz olduğu gibi bilinçliliğimizi ve zekamızı etkiliyor. Bir bakalım, en küçük ayrıntıda bile bulmaca ya da sorularla karşılaşıyor bu çocuklar; sonuç olarak mutasyona uğrayan bir zeka ile karşılaşıyoruz! Çocuklar ebeveynlerinden daha bilgili yetişiyorlar; her türlü bilgiye ulaşılabilirlik olası çünkü.

۩  "Uzaylı" gibi, farklı görünüşe sahip çocuklar, geniş ön loblar
Çocukların beyin yapılarında, sinir ve sindirim sistemlerinde oluşan değişimlerden söz edilmekte; ve normal olmayan hassas deri, kulak ve gözler... Değişimler geçiren bu çocuklar, ölüme yakın deneyimler yaşayanlarla benzerlik gösteriyorlar; psikolojik değişimler açısından. Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sonuç, biyolojik yapılardaki değişimleri ortaya koyuyor; özellikle beynin ön lobundaki farklılıklar. Gözlemlenen o ki, bu çocuklar resmen "miğfer" giyiyorlarmış gibi bir beyin yapısına sahipler. Bu gözlemler genellikle kafatasının ön tarafı ve arka tarafındaki çıkıntı olarak gözlemlenmekte. Bu özelliklere sahip pek çok çocuğun fotoğrafına yer verilen "Biyolojinin Üstünlüğü: İnsan Tininin Mavi Kopyası" kitabında Joseph Chilton Pearce tarafından inceleniyor. Ve şunu ekliyor, "Bu çocuklar son derece zekiler ve adeta başka dünyadan gelmiş gibiler." Pearce'ın belirttiğine göre bu çocukların anneleri de benzer bir geçmişe sahip. Kendilerine inançları tam ve güçlüler; ve ayrıca oldukça spiritüeller. Çoğu kırk ya da otuz yaşlarında.

۩  Ağırlıklı olarak mor ya da indigo renginde auralara sahip çocuklar
Altıncı Kök Irk'ın öncüleri 1800'lerin sonlarından itibaren gelmeye başlamıştı. Mor ya da indigo rengine sahip auraları olan çocukların gelişleri artık bilinen bir gerçek diyebiliriz, ve gittikçe yayılıyorlar. Aura renklerinin yanısıra beden tipleri, davranışları, mantıksal ve sezgisel keskinlikleri de belirtilmeli. Gerçek İndigolar, Beşinci ve Yükselmiş Beşinci Kök Irkları kadar fiziksel bir dayanıklılığa sahip değiller (burada kastedilen 'gerçek İndigolar' Altıncı Kök Irk'a ait olanlardır.). Her bir ırk, bir öncekinden sonra kendini fiziksel ve psikolojik olarak bilinçlilik düzeyini geliştirir. İndigolar cinsiyet farklılıklarını değerlendirmede yetenekliler; kişisel bağımlılıklara sahip değiller ve sağlık konularına da oldukça ilgililer. Günümüzün sorunlarına baş ağrıtanlar Beşinci Kök Irk'a ait mensuplardı (Yükselmiş Maviler); tedavi edici ve düzeltici göreviyle gelmişlerdi. Düz bir mantığa sahiplerdi ve fiili olarak amaçlarından dönmeme konusunda durdurulamazlardı. Yeni çocuklar; İndigo Kahraman, Kristal, Psişik, Yıldız Tohumu, Başka Irk Melezi, Mavi Işın gibi isimler alıyorlar; ve kimseye hizmet etmiyorlar. 
İndigolar... Kristaller... Hepsi geldi, geliyor. Son tohumlar ekildi; lakin içimizde keşfedilmeyi bekleyen o enerji tüm bu sıfatlandırmaların ötesinde. Şimdi, tüm bu bilgileri yaşama aktarma ve sevgiyi bolluğa çevirme vakti; değişimleri kabul ederek yeni ırka yer açma ve sonsuzluğumuzun tadına varma vakti. Sevgimizle... 

Çeviri: Didem Çivici, © 2004 P.M.H.Atwater, L.H.D., Ph.D. yazısı baz alınarak yazılmıştır.

 Kaynak

2 yorum:

  1. Bence tüm bunlar aslında büyük bir kurgunun parçası. Düşüncelerinize kaynak olarak medyayı alıyorsunuz. Aslında hepimiz bir öğretinin içerisindeyiz. Bize durmadan bazı şeyleri işliyorlar. Mutasyon ve mutasyona bakış açımızın şekillendirilmesi hakkında çizgi filmlerin etkilerini konu alan bir yazı yazdım.
    Belki beğenirsiniz. İşte linki:

    http://www.fikiranaliz.com/mutasyona-ugra-kahraman-ol

    YanıtlaSil
  2. Mutasyon kaçınılmaz bir durum gibi gözüküyor

    YanıtlaSil

Linkwith